Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO), Dicle Üniversitesi, Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) ve Diyarbakır Mermerciler ve Madenciler Derneği (DİMAD) tarafından “Depreme Dirençli Kentler Diyarbakır” çalıştayı düzenlendi.
Düzenlenen çalıştaya, Profesör Doktor Naci Görür, ODTÜ siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümü başkanı Prof. Dr. Hüseyin Tarık Şengül, Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat mühendisliği bölümünden Prof. Dr. İdris Bedirhanoğlu, Bilkent Üniversitesi, Endistürü Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Bahar Yetiş, Çevre ve Şehircilik İl müdürlüğünden Jeoloji mühendisi Mehmet Çelik, çok sayıda mühendis, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Açılış konuşmalarından ortak değinilen konu depreme dayanıklı evlerin yapılması ve deprem nedeniyle kurumların aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmaları oldu. Açılış konuşması yapan DTSO Mehmet Kaya, Kent Koruma Platformu olarak, depreme yönelik ne yapılması gerektiğiyle ilgili düzenlemeler ve çalışmalar yapmaya çalıştıklarını belirtti. Kaya, “deprem yaşamış bir kent olarak, Konutta aradığımız özelliklere baktığımızda depreme karşı bir durum ve deprem önceliği oluşturamadık. Ve sanayi ve diğer konularda birçok öncelik vardı. Bugün deprem bize şunu gösterdi ki yapılan fabrikaların, zemininin daha önemli olduğunu gördük” dedi.
Çalıştay da konuşan Naci Görür, milyonlarca yıldır süren bu doğal afetin tekrar devam edeceğini belirterek, vatandaşın bir şeyleri isteyebilmesi, kendi gücünü kullanması gerektiğini söyledi. Görür, konuşmasının devamı da şunları söyledi, “Siyasi partilere göre enkazdan insanlar çıkarılmadı. Halk, partiler kendilerinden oy istediği zaman onlardan depreme dayanıklı kent istesinler. Depreme dayanıklı kentlerin kurulmasını diğer birçok ülke başarmış durumdadır. Bir ülke günlük veya kısa süreli planlamalar değil 50 yıllık planlamalar yapılmalıdır. Eğer yapılmış olsaydı bunca insan ölmezdi. Çoğu konuda uyarılarda bulunduk. 7 üzerinde deprem beklediğimizi belirtiyoruz. Mikro bölgeleme çalışması yapılması lazım. Mikro bölgeleme çalışması sadece İstanbul’da yapıldı ve İzmir’de yapılmaya başlandı. Şuan bazı bölgelerde yapılanlar, mikro bölgeleme çalışması değildir. Adını öyle koyuyorlar. Mikro bölgeleme çalışmasında kentte her bölge ayrı ayrı bölgeler oluşturulur ve sondajlar kurularak örnekler alınır. O örneklerde araştırmalar yapılarak planlamalar düzenlenir. Kenti belediye başkanı veya yetkili yerler düzenlemez. Bu mikro bölgeleme yapılarak bunun üzerinden düzenlemeler yapılmalıdır” diye konuştu.