Kamuoyuna

Bilindiği üzere Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde meydana gelen dört vatandaşımızın hayatını kaybettiği elim hadisenin sonrasında farklı kesimlerce değişik biçimlerde yorumlanarak kamuoyuna sunulan bilgilerin, tarafları arasında infiale sebep olacağı gözlemlenmiştir. Bu nedenle geçmişten beri hassas dönemler öncesinde benzerlerinin birçok kez yaşandığı bu tür olaylar toplumsal hafızalarda uzun dönemlere yayılan travmalara ve aşiret – aile kavgalarının derinleşerek çözümü zor süreçlerin yaşanmasına sebebiyet vermiştir.
Bölgenin içerisinde bulunduğu her türlü olumsuz koşullara rağmen; ayakta duran, istihdam sağlayan, bölgenin kalkınması için çaba içerisinde olan biz iş çevreleri, toplumsal barışın tesisinde de daima ilgili kurumlaralar ile diyalog halinde olup koordineli çalışmayı prensip edinmişizdir.
Geçmişten günümüze, yaşanan bu tip olayların tespiti ve çözümünde bölge oda, borsa ve diğer sivil toplum örgütleri toplumsal beklentiye de yanıt olmuş ve aklıselimin vücut bulmasında başat rol oynamıştır.
Bu vesileyle bilhassa üyelerimiz tarafından bize yüklenen sorumlukların yerine getirilmesini sağlamak amacıyla olayın tarafları ile doğrudan iletişime geçilmiş; yine taraflara taziye ziyaretinde bulunulacağı iletilmiş, , Şanlıurfa ilindeki sivil Toplum Kuruluşları ve Meslek Örgütleri ile birlikte hareket edilerek ihtilaflı tarafların sükunete ve sağduyulu davranmaya davet edilmesi, durumun yerinde tespiti ve kamuoyunun seçim arifesinde doğru bilgilendirilmesi amaçlanmıştır.
Bu program çerçevesinde 17.06.2018 Pazar günü sabah saat 10.00’da Diyarbakır’dan Şanlıurfa ili Suruç İlçesine yola çıkmak üzere bir araya gelinmiştir. Ancak bu girişimimiz Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ekiplerince Suruç da can güvenliğimiz gerekçe gösterilerek engellenmiştir. Akabinde olayın vahametini vurgulayan bir basın açıklaması yapılarak kamuoyu tarafımızca bilgilendirilmiştir.
Özellikle seçim gibi hassas dönemlerde bölgemizin sosyolojik gerçekleri ve duyarlılıkları da ortada iken vuku bulan bu hadiseye dair yukarıda belirttiğimiz ve ziyaretimizin gerekçesi olan açık seçik sebeplerle hareket eden biz sivil toplum örgütleri ile alakalı olarak; İçişleri Bakanı Sn. Süleyman SOYLU 18.06.2018 tarihinde TRT Haber kanalında ithamlarda bulunarak asla içinde olmak istemeyeceğimiz bir duruma bizleri düşürmüştür.
Bu ithamlar tarafımızca büyük bir hayret ve üzüntüyle karşılanmıştır. Ya İçişleri Bakanı yanlış bilgilendirilerek bu açıklamalarda bulunmaktadır ya da bu meseleye dair bizim üzerimizden anlamlandıramadığımız başka bir gaye hedeflenmektedir.
Bizler Diyarbakır İş İnsanları olarak asılsız ve dayanaktan yoksun olan bu açıklamalara karşı tüm hukuki haklarımız saklı kalmak koşuluyla Sayın İçişleri Bakanı’nı tarafımıza yönelttiği mesnetsiz iddiaları gözden geçirmeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla.